23 Haziran 2014 Pazartesi

Bir Sikölçerin Deneyimleri

Sen hiç sikinin gücünün yetmediği halde sevdin mi?
Bazen bilirsin ki sikinin bile gücü yetmez.
Halen vazgeçemiyorsan vajinadan, kadına ait her şeyden, bir de o vajinayı kendi bedeninde bile hissedebiliyorsan,
 Çok acı ki sevdiğin vajina sadece sik seviyorsa (sakın bana oyuncak falan demeyin) o zaman başlıyor mesele.
Sikin yetersizliğinin çıkarttığı bir sürü problem var. Nasıl kabul etmezsin ki vajinanın iktidarını, köklerinden kopup ilk ayrılığı yaşadığın yer orası değil mi?



İlk yaladığın, duvarlarına ilk dokunduğun yerin vajina olduğunu bilmiyor musun?
Kendi kendini besleyip üretebilen, sürekli canlılığını muhafaza eden, tıpkı bir incinin kendi kendini besleyerek ve üreterek kendini hep koruması gibi, kanlı canlı, varlığını sürdüren kendine has tepkiler veren, misk-i amber gibi kokan, kanayan, hep ben buradayım diyen vajinanın güzelliğini fark etmiyor musun?

O zaman sikin vajina karışışındaki iktidarsızlığını ve yetersizliğini kabul ederek ya da etmeyerek başlamalı.

Asıl sorun da bu açık seçik gerçeği kabul etmediği için çıkmıyor mu?  (“ dünyanın mutsuzluğunun köklerinin buralara sıkışmış olduğunu biliyorum.

Sikimin iktidarsızlığı,  beni sınıfın en alt kısmına korken, hatta sikini tamamen duru, beyaz,” sadece vajina da kullanırım” diyen insan grubunu; kendilerini heteroseksüel diye tanımlayan, “ben bu siki sadece beyaz  vajina da kullanırım” diyen, bir cinsiyet yaratan grubun, kendilerine erkek diyen , toplumun, yetersiz sikleriyle , tüm dünyanın ağzına sıçan varlıklarken, hatta bazı travesti kadınların siklerinin bile gücünün yetmediğini kabul ederek,. Bu rağmen , bütün vajinaların, dünya  üzerinde ağızlarına  sıçılarak, sikilerek, dövülerek, şiddete uğrayarak,  köle  edilebildiğine inanamayarak, modern toplumun çabalarıyla, kimya laboratuvarlarında, sonsuz çabalarla üretilen viagralarına rağmen, en büyüğü 22 cm kabul edilen, tüm bu çabaya rağmen iki saat ayakta durup  iktidarını koruyabilen sikin insanlık tarihi kadar eski bu gelenek içerisinde halen vajinayı itaat altına alma çabasını hayretle karşılıyorum.

İşte vajinanın iktidarını kabul edip,  hey sen vajina bak herşeyini açık seçik anlattım.
Bu canlılıkla bu kadar basit bir organizma karşısında hırpalanma halini anlamayarak, bu başkaldırıya dur de. Ve lütfen erkek egemen hiçbir şeyi besleme, hatta mümkünse doğurma bu erkekleri.

Doğurabiliyorsan denetimin altında büyüt ve besle. Sikin de senden çıkma halini bil ve bunu koru. Tıpkı, nasıl vajinanı koruyup muhafaza edebiliyorsan, sikin de sana dahil, senden üreyen bir organ olduğunu kabul et. Ve muhafazasının sana ait olduğunu bil.

25 Mayıs 2012

Eylem Günlüğü